Türkiye’de yaşayan Amerikan vatandaşları ve green card sahipleri:
Çifte vergi anlaşmaları genellikle yabancı ülkelerde yaşayan Amerikan vatandaşları için geçerli değildir. Ancak, Amerikan vatandaşları Türkiye’nin diğer ülkelerle yaptığı çifte vergi anlaşmalarından faydalanabilirler.
Türkiye’de yaşayan green card sahipleri için ise durum biraz farklıdır. Amerikan vergi kurallarına göre değil de, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasında yer alan mukim kuralına göre Türkiye’de yaşadığını belirten green card sahipleri, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından yararlanabilir. Ancak, $100,000’ın üzerindeki gelirler için Form 8833 gönderilmesi zorunludur. Ayrıca, eğer green card sahipleri Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasına göre Türkiye’de yerleşik kabul edilirse, Amerikan vergisinin hesaplanmasında yabancıların tabi olacağı kurallar uygulanır. Bu durum dışında yine Amerikan kişisi kabul edilir. Eğer green card sahipleri o yıl için iki ülkede birden yaşıyor kabul edilirse, iki ülkede birden yaşıyor kabul edildikleri süre içerisinde elde ettikleri gelirleri için Form 1040-NR yani ABD’de yaşamayan yabancıların göndermesi gereken vergi formunu göndermelidir. Bu konudaki sorularınız için bizimle iletişime geçiniz.
ÖNEMLİ NOT: Aşağıdaki kurallar sadece genel hatlarıyla çifte vergi anlaşmalarını ve Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasını incelemektedir. Anlaşmanın tüm kurallarını ve detaylarını incelemeden karar almamalı ve planlama yapmamalısınız. Çifte vergi anlaşmaları eyaletler ile yapılmamıştır. Bu yüzden, bazı eyaletler bu anlaşmaları kabul ederken bazıları etmemektedir. Eyaletler ile ilgili durumlar için bize danışınız.
ABD önemli ticaret ortağı olarak gördüğü ülkeler ile çifte vergi anlaşmaları imzalamıştır. Türkiye de bunlar arasındadır. ABD çifte vergi anlaşmaları U.S. Model Tax Treaty baz alınarak hazırlanmaktadır.
Çifte vergi anlaşmaları, anlaşmaya taraf olan bir ülkede ikamet eden bir şahıs ya da şirketin, anlaşmaya taraf diğer ülkede elde ettiği gelirler üzerinden ödeyeceği vergilerde indirim ve istisna getiren anlaşmalardır. Uluslararası vergi planlaması ve vergi sonuçlarının saptanması, ancak çifte vergi anlaşmalarının detaylı incelemesi ve analizi ile mümkün olabilir.
Aşağıda, bu anlaşmaları Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması temelinde inceledik ve sizin için geçerli olabilecek sonuçları çıkardık. Aklınıza takılan soruları bizimle paylaşabilir, durumunuzun detaylı incelemesi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından nasıl yararlanılır?
1- Mukim (Yerleşik kişi, Resident)
Öncelikle bir çifte vergi anlaşmasından yararlanabilmek için anlaşmaya taraf ülkelerden birisinde yerleşik olarak ikamet etmek gerekmektedir. Yani, o ülkede o ülkenin vatandaşı olunması ya da o ülkede ikamet edilmesi nedeniyle vergiye tabi olunması gerekmektedir. Şirketler açısından, şirketin yönetim yerinin veya kurumlaşılan yerin anlaşmaya taraf ülkelerden birisinde bulunması gerekmektedir. Kurumlaşılan yer, Türk ticaret kanunu hükümleri gereğince, kanuni merkezini Türkiye’de tescil ettiren şirketler için Türkiye’dir.
Bazı kişi veya kurumlar için her iki devletin de yerleşik kişisi sayılmak mümkündür. Bu tip durumlarda kişinin mesken, hayati ihtiyaçlarının karşılandığı yer veya evinin nerede olduğuna bakılmaktadır.
Partnerships (ortaklıklar) kurumsal olarak vergiye tabi değildir. Bu kurumların ortakları vergiye tabidir. Partnershiplerin varlık ve borçları da ortakların doğrudan kendi varlık ve borçları olarak kabul edilmektedir. Bu kurumların vergi usüllerinden ötürü çifte vergi anlaşmalarına özel bir madde getirilmiştir. Buna göre, bu tür kurumlarca Amerika’da elde edilen gelirlerden dolayı, ortaklarının Türkiye’de vergiye tabi olması durumunda geliri elde eden ortak yerleşik kişi kabul edilmektedir.
Türk şirketleri olan A şirketinin B şirketi ile ABD’de bir partnership kurduğunu düşünelim. Eğer her iki şirket de kanuni merkezini Türkiye’de tescil ettirmiş ise yerleşik kişidir. Ancak, bu şirketlerin Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından faydalanabilmesi için, Türkiye’nin bu şirketlerin ABD’deki partnership’ten elde ettikleri gelirleri, bu şirketlerin geliri kabul edip Türk vergisine tabi tutması gerekmektedir.
Limited Liability Company, “LLC”, (Sınırlı sorumlu kurum) sahipleri kurumun borçlarından dolayı sınırlı sorumlu, ancak vergi yönünden corporation (şirket), partnership (ortaklık) veya disregarded entity (yok sayılan kurum) olarak sınıflanmaktadır. Partnership olarak sınıflanan LLC’ler yukarıdaki kurallara tabidir.
Ancak, corporation olarak sınıflanan LLC’leri Türk vergisi şirket olarak değerlendirir ve bu kurumların gelirlerini ortakların değil, bu kurumların geliri olarak kabul eder ise, LLC’lerin çifte vergi anlaşmasından yararlanbilmesi için Türkiye’de yerleşik olarak kabul edilmelidir. Türkiye’de yerleşik olarak kabul edilmek için ise yönetim yeri veya kurumlaşılan yerin Türkiye’de bulunması gerekmektedir. Kurumlaşılan yer Amerika olduğu için, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından yararlanabilmek için söz konusu LLC’nin yönetim yerinin Türkiye’de bulunması gerekmektedir. Ancak, bu şekilde dahi olsa anlaşmadan yararlanamayabilirsiniz.
2- Ticari gelirler (Business profits) ve işyeri (Permanent establishment)
Ticari gelirler Amerika’da fiilen ticaret yapan kişi veya firmaların gelirleridir. Burada en önemli kavram fiiler Amerika’da ticaret yapılıp yapılmadığının Amerikan vergi kuralları açısından incelenmesi ve tespitidir. Amerika’da elde edilen ticari gelirler, Amerikan şirketlerinin tabi olduğu kurallar neticesinde vergilendirilir. Kısa özetle, artan oranlı vergiye tabi olunur ve giderlerin düşülmesine izin verilir.
Amerika’da fiilen ticaret yapıldığına karar verilse dahi, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasında yer alan işyeri (permanent establishment) tanımına uyan bir yere sahip olunmaması halinde, Amerika’da elde ettiğiniz gelirler Amerikan vergisine tabi olmayabilir. Ancak, vergi formu gönderme yükümlülüğü devam etmektedir. Yani, gelir vergisi ve diğer gerekli formları hazırlamak gerekmekte ve bu formlara Form 8833, çifte vergi anlaşmasından yararlandığınızı gösteren formu eklemeniz gerekmektedir.
Türkiye’ye ABD’de elde ettiğiniz gelirden dolayı ödediğiniz vergiyi, eğer varsa Amerika’ya olan vergi yükümlülüğünüzden düşebilirsiniz. Bu kavrama foreign tax credit adı verilmektedir. Bireyler Form 1116, firmalar ise Form 1118 hazırlayarak, Türkiye’ye ödedikleri vergiyi Amerikan vergisinden düşebilirler. Tüm formlar için vergi formu merkezimizden bilgi alabilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İşyeri (Permanent establishment):
Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması işyerini bir teşebbüsün işlerinin kısmen veya tamamen yürütüldüğü, işe ilişkin sabit bir yer olarak tanımlamaktadır. İşyeri sayılan durumlar:
• Yönetim yeri;
• Şube;
• Ofis ve büro;
• Fabrika;
• Atölye;
• Maden ocağı;
• 6 ayı aşkın süre ile sahip olunan inşaat şantiyesi’dir.
İşyeri sayılmayan yerlere ise:
• Depolama, sergileme ve teslim amacıyla kullanılan depolar;
• Ticari malların sadece başka bir işletme tarafından imal edilmesi amacıyla tutulması;
• Sabit bir yerin sadece mal satın alımı, bilgi toplama veya hazırlık veya yardımcı başka faaliyetlerin yapılması amacıyla elde tutulması örnek olarak verilebilir.
Sabit bir yerin işyeri sayılıp sayılmaması burada yapılan faaliyetlerin niteliğine bağlıdır.
Aracı kullanılarak yapılan ticari faaliyetler işyerine sahip olunduğu anlamına gelmeyebilir. Ayrıca, Amerika’da bir şirketin hisselerine sahip olmak, bu şirket aracılığıyla işyeri sahibi olunduğu anlamına gelmemektedir.
Çalışanların Amerika’da sizin veya şirketinizin adına yaptığı satışlardan dolayı, işyerine sahip kabul edilirsiniz. Burada önemli husus, satış sözleşmesinin nerede yapıldığıdır. Ancak, eğer, çalışanınız işyeri sayılmayan sabit bir yerde, işyeri sayılmayan yerlerde yapılan faaliyetlerde bulunuyorsa işyeriniz bulunmadığı kabul edilebilir.
ABD’de işyeri’ne (permanent establishment) sahip olup olmadığınızın analizi veya tespiti ile ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
3- Yatırım gelirleri (Withholding tax)
Amerikan kişisi olmayan kişi veya firmaların ABD’de elde ettiği kar payı ve temettü (dividend), faiz (interest) ve gayri maddi hak bedelleri (royalty) üzerinden %30 stopaj vergisi (withholding tax), geliri size ödeyecek kurum tarafından kesilmektedir. Çifte vergi anlaşmaları bu oranı azaltabilmektedir. Ancak, geliri elde eden kişi veya kurumun Amerika’da bir işyerinin bulunmaması gerekmektedir. Yani, Amerika’da yatırım geliri elde eden ve Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasına göre düşük vergi ödemek isteyen bir kişi veya kurumun Amerika’da işyerinin bulunmaması gerekmektedir.
Aslında, Amerika’da yatırım fonlarında veya bankalarda hesabı olan kişiler bu şekilde gelirler elde edebilmektedir. Eğer, size gönderilen ekstrelerin içerisine bakarsanız, sizin bu tarz gelirlerinizden %30 vergi kesildiğiniz göreceksiniz. Bu vergi oranını düşürmek için yapmanız gereken tek şey, Form W-8BEN hazırlayıp size gelirinizi ödeyen kuruma göndermektir. Bu form aracılığıyla yabancı olduğunuzu ve Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından yararlandığınızı belirtirsiniz.
ABD’nin pek çok çifte vergi anlaşması Türkiye-ABD anlaşmasından daha düşük oranlar getirmektedir. Örneğin, çoğu anlaşma faiz gelirleri için %0 vergi oranı getirmiştir. Türkiye-ABD arasındaki çifte vergi anlaşmasına göre Form W-8BEN gönderen kişi ve kurumlar, %30 withholding tax yerine:
– Kar payları ve temettüler (dividend): Dividend ödeyen şirketin %10’undan fazlasına saip ortaklarının dividend gelirleri %15 withholding tax’e tabidir. Diğer kişiler ise %20 withholding tax öderler.
– Faiz (interest): %15 withholding tax öderler.
– Royalty (gayri maddi hak bedelleri): Eğer patent, telif hakkı, sanatsal eser, bilgi birikimi gibi varlıkların kullanım hakkından bir gelir elde edilmişse, %5 withholding tax öderler. Sınai, ticari veya bilimsel bir teçhizatın kullanım hakkı karşılığı bir gelir elde edilmişse, %10 withholding tax öderler.
4- Gayrimenkuller
Çifte vergi anlaşmaları gayrimenkullerden elde edilen kira veya gayrimenkullerin satışından elde edilen satış gelirlerine düşük oranlı vergi olanağı sağlamamaktadır. Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması da bu prensipte hazırlanmıştır. Yani, ABD’de elde edeceğiniz gayrimenkul kira ve satış gelirleri, Amerikan vergisine tabidir.
5- Serbest meslek gelirleri
ABD’de serbest meslek geliri elde eden kişi ve firmalar, bu faaliyetlerini yürütmek üzere ABD’de sabit bir yere sahip iseler veya herhangi bir yıl içerisinde toplam 183 günden fazla, bu faaliyetleri yürütmek üzere Amerika’da bulunmuşlarsa, ABD’de elde ettikleri serbest meslek geliri Amerikan vergisine tabi olabilir. Aksi halde, ABD’de elde ettikleri serbest meslek gelirleri Amerikan vergisine tabi olmayabilir.
6- Bağımlı faaliyetler (Çalışanların ücret, maaş, benzeri gelirleri)
ABD’de gerçekleştirilen hizmetlerden ötürü elde edilen ücret, maaş ve benzeri gelirler, ancak, bu kişi herhangi bir yıl içerisinde 183 günden fazla ABD’de kalmamışsa, Amerika’da yerleşik olmayan bir işveren tarafından yapılırsa ve bu işverenin Amerika’da bir işyeri veya sabit bir yeri bulunmazsa Amerikan vergisine tabi olmayabilecektir.
7- Sanatçı ve sporcular
Tiyatro, sinema, radyo, televizyon sanatçıları, müzisyenler ve sporcular ABD’de elde ettikleri $3,000 ve üzerindeki gelirleri Amerikan vergisine tabidir.
8- Öğrenci, öğretmen ve stajyerler
Türkiye’de yerleşik kabul edilen öğrenci ve stajyerlerin Türkiye’den öğrenimleri için yapılan ödemeler vergiye tabi değildir. İki yılı aşmayan bir süre için Amerika’da bulunan öğretmenlere Türkiye’den yapılan ödemeler vergiye tabi değildir.
Çifte vergi anlaşmaları iki önemli kavramı daha düzenlemektedir: Menfaatlerin sınırlandırılması (Limitation of benefits) ve ayrım yapılmaması (Non-discrimination).
Limitation of benefits (Menfaatlerin sınırlandırılması)
Limitation of benefits (Menfaatlerin sınırlandırılması) sadece çifte vergi anlaşmalarından faydalanmak amacıyla, anlaşmaya taraf ülkelerden birinde kurulan şirketlerin anlaşmanın sağladığı yararlardan faydalanmasının önüne geçmek amacıyla getirilen kurallara denilmektedir. Kurumların Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından yararlanabilmesi için bu kurumun %50’sinden fazlasına sahip kişi veya kurumların Türkiye veya ABD yerleşiği olması, Amerikan vatandaşı olması veya kurumun hisselerinin önemli ölçüde ve düzenli olarak bir Borsa’da işlem görmesi veya böyle bir şirketin sahip olduğu bir şirket olması gerekmektedir. Menfaatlerin sınırlandırılması ile ilgili özel kurallar ve ayrıntılar için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Non-discrimination (Ayrım yapılmaması)
Non-discrimination prensibi anlaşmaya taraf ülkelerin yerleşik kişilerinin, diğer ülke yasaları tarafından daha ağır vergi koşullarına tabi tutulmamasını düzenlemektedir.
Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması ve ABD’nin taraf olduğu diğer çifte vergi anlaşmaları ile ilgili tüm sorularınız ve çifte vergi anlaşmalarına dayanarak yapılan vergi planlamaları için bizimle iletişime geçebilirsiniz.